20 Ağustos 2017 Pazar

Mitlerin Özellikleri - Mircea Eliade


Freud’un hastalarına, geçmişlerini anlattırarak tedavi etmesi bir devrim sayılırken, psikanaliz adı verilen bu yöntemin, şeylerin kökenine inerek iyileşme, yaratılış gibi mitsel olaylarla olan benzerliği belki de çok az kişi tarafından farkedilmişti. Modern bilimlerin hakim olduğu dönemde, mitolojinin ‘fabl’, ‘kurmaca’, ‘masal’ olarak görülmeye başlanması belki de bu Ortaçağın getirdiği yıkımlara bir tepkiydi. Oysa Bilgi Çağıyla birlikte keşfedilen Kuantum Fiziği, İzafiyet teorisinin Doğu Mistisizmiyle benzerliklerini görmek şaşkınlık vericiydi. İnsan her seferinde daha ileriye gitmek yerine başlangıca doğru dönüyordu sanki. Geçmişte insanları, ana rahmine benzeyen yerlere sokarak tedavi etmeye çalışırken, meydana geldiği düşünülen yeniden doğum ya da yeniden yaratılış, insanın aklına Jung ve doğum travmasını da getirmiyor muydy?

Bahar bayramı için, arkaik toplumlarda her yıl kutlanan, kozmogoni denilen yeniden yaratılışın olduğuna inanılan rit diyebiliriz. İnsanlar, her gün güneşin batmasıyla yaşadıkları yıkımı, güneşin doğuşuyla atlatırken, varoluş ve yokoluşun zıtlığıyla baş etmek zorundaydılar.  Hal böyle olunca, her yıl yenilenen doğa, alınan hasat, yağan yağmur gibi oluşumlar için de birtakım ritler olmalıydı.  İnsan bir yandan zamanın getirdiği acılarla baş etmeye çalışırken bir yandan da ölümsüzlüğü aramış her daim. Hatalı davranan bir Tanrının cezalandırması gibi mitlerle insanın sonsuzluğu kaybettiği anlatılmış. Ya da bir hayvanın karnından sağ çıkarak yeni bir başlangıç meydana gelmiş. Aynı şekilde, tedavi yöntemlerinde de yeniden doğum öğesi kullanılmış sürekli olarak. Ki düşündüğümüz zaman bugün bile, psikanalizle hala sürmekte bu yöntem. Kolektif bilinçte varolanlar bir yandan ürkütücü diğer yandan ilgisini çekiyor insanın. Aynı dönemlerde farklı coğrafyalarda benzer olayların yaşanmasının nedenini bu yolla açıklamak mümkün belki de. Dinler tarihinde ilerlemeye çalışırken daldığım ve sindirmeye çalıştığım bu konu insanlık tarihi kadar eski. Konusunda uzman olan Mircea Eliade, Mitlerin Özellikleri’ni benim gibi yeni başlayanlara göre anlatmış bu kitabında. Bu bile benim gibi dikkati dağınık birinin birkaç kez okumasına neden oluyor. Yapacak bir şey yok gülü seven dikenini umursamadan, gülün getirdiklerinin keyfini çıkarmaya devam edecek… Hadi siz de gelin…

“Burada söz konusu olan şey, içinde bulunulan an’a yakın kesin bir noktadan hareket edip, dünyada ‘patlayan’ ilk varoluşun Zaman’ı başlattığı an’a, kökene ulaşmak için, zamanı geriye doğru aşmak ve, ötesinde hiçbir şey ortaya çıkmadığı için, Zaman’ın var olmadığı o aykırı nitelikteki an’a erişmektir. Bu tekniğin anlam ve amacı açıkça anlaşılır: Zamanda geriye doğru giden kişi, kaçınılmaz olarak, hareket noktasını bulacaktır; bu da kısaca söylemek gerekirse kozmogoniyle çakışır.Geçmiş yaşamlarını yeniden yaşamak demek, onları anlamak ve, belli bir noktaya kadar, ‘günahlar’ını, yani bilgisizliğine etkisi altında olan ve bir yaşamdan öbürüne karma yasasıyla biriktirilen davranışlarının toplamını ‘tüketmektir.’ Ama daha da önemli bir şey vardır: Bu da Zaman’ın başlangıcına varmak ve günahkar insanın ilk kez varolmasıyla kurulan zaman deneyiminden önceki sonsuz Şimdiye, Zaman-Olmayan’a ulaşmaktır. Bir başka deyişle, zamansal sürenin herhangi bir an’ından hareketle bu süre, ters yönde aşılarak, tüketilebilir ve sonunda Zaman-Olmayan’a, sonsuzluğa açılma söz konusu olabilir. Ama bu, insanlık durumunu aşmak ve Zaman’ın içine düşmeden, yaşamların çarkı dönmeye başlamadan önceki koşulsuz duruma ulaşmak demektir.” Sh120-121

“Freud, modern bir bireyin ‘kökene özgü’ kimi deneyimlerin içeriğini yakalayabilmesi için benzeri bir teknik hazırlamıştır. Geriye dönmeyle ilgili pek çok olanağın var olduğunu gördük, ama aralarında en önemli olanlar şunlardır: 1. Kısa sürede ve dolaysız olarak ilk duruma (ya Kaos veya Kozmogoni öncesi durum ya da yaratılış an’ına) dönme. 2. İçinde bulunulan an’dan hareket ederek Zaman’da geriye doğru “mutlak başlangıç”a kadar derece derece ilerleyerek “köken”e dönme.” Sh.123

"Ritüel kulübesinin belli sürerlerle yinelenen yapımı ya da onarımının da kozmogoniyle ilgili bir anlamı vardır. Kutsal kulübe Evren’i temsil eder. Çatısı, gök kubbeyi, tabanı Yer’i, dört duvarı kozmik uzayın dört yönünü simgeler."

Arka Kapak;

“Mitler dünyanın, insanın ve hayatın doğaüstü bir kökeni ve tarihi olduğunu ve bu tarihin de önemli, değerli ve ibret verici olduğunu muhteşem bir şekilde gösterirler.”

Eliade, bu eserinde, mitlerin varlıklarını son zamanlara dek sürdürdüğünü dünyanın değişik yerlerine dağılmış çeşitli toplumları ele alıyor. Bu geleneksel toplumlarda mitlerin yapısını ve işleyişini anlayabilirsek, insan düşüncesinin tarihinin bir aşamasını aydınlatmış olacağız. Çünkü mitler insan davranışları için model oluştururken hayata anlam ve değer de katarlar.
“Eliade, modern mitolojiler için en büyük bilgi kaynağımız. Konusuna öyle hakim ki, yepyeni bakış açıları geliştirebiliyor. Uzman olmayanlara bile yöntemli bilgi aktarabiliyor.” Frank Kermode



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...