Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe
takımlarının gücü ve etki alanı konusunda hepimiz hem fikirizdir. Oysa “mit”lerden
bahsetmeye başladığımda, konuyla biraz ilgiliysek geçmişe doğru kayar zihnimiz
hatta burun kıvırabiliriz fazlaca kültürel bulduğumuz için. Peki size bu futbol
takımlarının birer “mit” olduğunu söylesem… Toplumların kimlik arayışlarına
cevap verirken futbol takımlarından, geleneklerinden, ahlaki değerlerine uzanan
mitleri oluşturduklarını eklesem sonra da…
Dinler tarihine adım attığımda,
mitler tarihinde de yolculuğa başlamış olduğumun farkına vardığımda iş işten
geçmişti. Birbiriyle iç içe geçmiş girdaplarıyla sürüklenirken, konu konuyu açıyor
dallanıp budaklanıyor ve içinden çıkılmaz labirentlere giriveriyordum. Mitler
bana göre sürekli geçmişe dair konularla ilintiliydi. Bu noktada Rollo May’in
Mitlere Yolculuğu çok iyi geldi. Çevremiz oluşturduğumuz mitlerle doluydu ve bu
mitler yetersiz gelmeye başladığında toplumsal sorunlar ortaya çıkmaya
başlıyordu. İnsanın toplumsal bir varlık olduğu, pompalanan bireyselleşmeyle
artan uyuşturucu kullanımının, tarikatların, intiharların mitlerin geçersiz
kalmasından kaynaklandığı, benim gibi konuyla ilgili ama uzman olmayan bir
okuyucunun bile anlayabileceği şekilde anlatılmıştı kitapta.
Amerika’ya göç ederken köklerini
yani mitlerini bırakan, kendilerini “özgür” olarak niteleyen insanların zamanla
kendi mitlerini oluştururken bu boşluğun tam olarak dolmadığını okumak da
değişikti. Amerika yeni dünyaydı ve kendi mitlerini oluşturmalıydı. Bu durum
yeni kurulan her ülke için de geçerli değil mi? Geçmişi silmeye çalışmak.
Kızılderili mitleri yerine çuvallayacak olan özgür ve geçmişi olmayan insanların ülkesi… Avrupa’daki bir insan, sokağa çıktığında
yüzyıllarca önce yapılan binaları gördüğünde kendini ait, kökleriyle birlikte
hissederek bunlardan güç alırken Yeni Dünya çok sevilen “yalnız kovboy”
klişesiyle farklı bir yere doğru gidiyordu ya da gidiyor. Burada inançların,
aile kavramının, geleneklerin ne kadar önemli olduğunu fark edebiliyoruz.
Edebiyatın insan hayatındaki yerine dair çok güzel tespitler var. İnsanların
kahramanlara olan ihtiyaçları ve kahramanına ulaşan yolun edebiyattan
geçebileceğine dair… Yunan Mitolojisiyle, Amerika’daki mitleri tanımlarken,
Avrupa’da da Dante, Faust, Uyuyan Güzel’e dair detaylı açıklamalar. Sanırım
Faust’u okumak kaçınılmaz oldu.
Rollo May’in adını ilk defa Yalom’un
psikiyatristi sonrasında arkadaşı olarak duydum. Onun dinle ne kadar ilgili
olduğundan bahsetmesi, kendini ateist olarak tanımlayan Yalom’la tartıştıkları
bir konuydu. Din, mit, toplum, birey daldıkça çıkması zorlaşan konular… Kolay
gelsin o zaman insana dair olanı anlamak isteyen herkese…
Arka Kapak
Bir terapistin odasında neredeyse
her gün olur. Bir danışan; bir insanı, bir olayı ya da bir duyguyu
hatırlayaraki oldukça beklenmedik bir şekilde, şu andaki hayattan bir durumu,
kültürümüzün eskimeyen mitlerine bağlar. Tam o anda, mit bir aynaya dönüşür,
sıklıkla bir yıl ya da daha uzun süredir devam eden bir davranış kalıbının
rahatsızlık ve acı içeren kaynağını açığa çıkarır. İyileşme süreci başlar. Mit,
ya da Rollo May’in ifadesiyle “zamanı parçalayan sonsuzluk”, iyileşmenin odak
noktası haline gelir.
Dr. May, Klasik Yunan ve Dante’nin
Orta Çağı, Avrupa efsanesi ( Faust ve Uyuyan Güzel prototipi) ve çağdaş
Amerikan hayatında (Jay Gatsby) mitlerinin izini sürdü. Bunları rüyalar ve
kendi uygulamalarında karşılaştığı çağrışımlarla ilişkilendirdi. Rollo May,
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk’ta, manevi olarak kafa karıştıran bu dünyada,
yön arayanlara anlam ve sağlam bir zemin sunuyor.
Büyük terapist Rollo May,
Amerikan Psikoloji Cemiyeti tarafından yazılarının “zarafetini, zekasını ve
üslubunu” onurlandıran Altın Madalya Ödülü’ne layık görülmüştür.
Rollo May
Dünyanın en ünlü
psikiyatristlerinden biri olan Rollo May(1909-1994) “Varoluşçu Felsefe’nin yanı
sıra hümanist psikolojinin de önemli isimlerinden biri olarak tanınır.
Eserlerinin en büyük özelliği, psikiyatri/psikoloji okurlarını aşıp genel
okuyucuya ulaşabilmesidir. Örneğin, herkesçe bilinen ve sıkça kullanılan, “Sevginin
karşıtı nefret değil, kayıtsızlıktır.” sözü ona aittir. Rollo May’in
yayımladığımız kitapları: Aşk ve İrade, Özgürlük ve Kader, Varoluşun Keşfi,
Kendini Arayan İnsan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder